Türk Ekonomi Modeli ve Beyannamede Yer Almayan ‘Nas’: Yabancıların Seçim Sonrası Hesabı
Sahip olduğu prestij ile 14 Mayıs 2023 seçimlerine tam bir ay kaldı. Ekonomi ana başlığı; Bizim derdimiz geçim sıkıntısı ve enflasyon. Seçim sonrası fiyatlanmaya başlayan piyasalarda artık ana senaryolar hazır. Faiz artışı seçimden sonra kesin olarak görülüyor. ancak piyasaların en sevmediği şey olan belirsizlik de bu mutlaklığın yanında garip bir forma bürünüyor. Seçim sonuçlarına göre geleceğin hükümeti bu belirsizlik tablosunu oluşturacak, faiz oranlarında artış olacakken nasıl, ne kadar ve ne zaman gibi sorular ana gündemden ayrılmayan bölümler olarak görülüyor. Bu soruların yanıtları göreve gelecek olan hükümet tarafından yanıtlanacak. Mevcut hükümetin son yıllardaki ekonomik modeli de burada ön plana çıkıyor. Çünkü bu model seçimden sonra ufukta görünmüyor. Yabancı kuruluşlar için seçim öncesi ve sonrası seçimleri uzmanlar nasıl yorumluyor?
ABD’nin dev bankaları kendi sorunlarıyla boğuşurken, her seçimde olduğu gibi Türkiye’nin bu seçiminde de öngörülerini esirgemiyorlar.
Bloomberg ekonomisti Selva Baziki, “Seçim sonucu ne olursa olsun, daha ortodoks politikalara dönüşü görüyoruz. Erdoğan’ın ekonomik modeli, artan yatırım, cari hesap fazlası, daha güçlü lira ve sürdürülebilir fiyat istikrarını hedefliyordu. Bunun yerine, model dört hedefte de başarısız oldu.”
Millet ittifakı, seçildiği takdirde ortodoks para politikalarına ve “özerk” Merkez Bankası’na dönüş sözü verirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TCMB başkanı ve PPK üyelerini doğrudan atama ve görevden alma yetkisi bulunuyor.
Abrdn Londra’da yatırım yöneticisi Viktor Szabo, “Mevcut politika yolunun sürdürülemez olduğunu hepimiz biliyoruz” dedi ve ekledi, “Muhalefetin makul bir makro programı olsa da, bunun için önce ekonomiyi çökertmeyi gerektireceği için bu acı verici bir ayarlama olacak. Enflasyonu düşürün, yani Türkiye derin bir çıkmazda, bir çukura düşürüldü, oradan çıkmak da acı olacak”.
Ekonomist Haluk Bürümcekçi, faiz oranında yüzde 50’lik bir seviyenin “Ekonomik aktiviteye, istihdama ve kredi piyasasına ciddi olumsuz etkileri olacak” öngörüsünde bulunarak, faiz oranlarında taahhüdüne ek olarak yüzde 30’luk bir beklentiye sahip olduğunu sözlerine ekledi. “güçlü para politikası ve enflasyon hedeflemesi” .
Muhalefet seçimleri kazanırsa ekonomi politikalarında kesin bir kırılma öngörülürken, iktidar devam ederse siyasette mutlak bir kayma görülüyor.
Aralarında TÜSİAD’ın eski Başekonomisti Zümrüt İmamoğlu’nun da bulunduğu BofA ekonomistlerinin hazırladığı raporda, “Tüm göstergeler ekonominin yeniden dengelenmesi gerektiğine işaret ediyor. Sonuç ne olursa olsun zayıf bir lira ve dengesizlikleri gidermek için sıkılaşan ekonomik koşullar görüyoruz.”
CHP İzmir milletvekili adayları arasında da yer alan ekonomist Güldem Atabay, hükümetin seçim beyannamesini inceliyor.
Seçim beyannamesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan diğer uzmanlar da öne çıkıyor. Barış Soydan, yaptığı paylaşımda Türkiye Ekonomi Modeli’nden bahsederken,
Ekonomist Emrah Lafçı, “ctrl+F” ile arama yapmasına rağmen Türkiye Ekonomi Modelini bulamadığını belirtiyor.
Seçim beyannamesine imza atan eski Bakan Lütfi Elvan’dan da bahsediyor.
Abdülkadir Selvi bile seçim beyannamesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye Ekonomi Modeli’ni ve bu modelden önceki düşük faiz politikasını “nasıl” açıklamasına “Faiz vurgusu yoktu” sözleriyle atıfta bulunmuştu.
Sizce Erdoğan’ın seçim sonrası ekibi ve ekonomik stratejileri dikkat çekecek mi? Yorumlarda buluşalım.